DİĞER
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Bize ‘büyülü’ gelen yerlilerin gerçekliği öylesine yoksundur ki büyüden… Belki de hayaletlere inanmak soya tarlalarından yayılan zirai kimyasalları görmekten daha kolaydır. Oysa hayalet hikâyeleri gözle görülmeyen şeylerden çok, gözümüzün önünde durduğu halde göremediğimiz gerçekler hakkındadır.”
"Kâğıda basılı dev romanların henüz nesli tükenmiş değil ama kesinlikle yok olma tehlikesi altındalar. Hiç kuşkusuz okur ve bununla birlikte okurun talebi de değişti. Okuma alışkanlıklarımız daha hızlı tüketeceğimiz metinlere yöneldi."
Üç ciltte tamamlanacak 100. yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası'nın 1923-1950 yıllarını kapsayan ilk cildi "Her Savaştan Bir Yara” üzerine, kitabın yazarları Derya Bengi ve Erdir Zat ile konuştuk...
"12 Mart’ın yakın tanığı iken kendisini 'yükümlü' yazarlardan saymadığı anlaşılan Gizli Emir ve İsa’nın Güncesi romanlarının yazarı Melih Cevdet Anday, toplumsal olanın romanını yazarken 'olduğu gibi aktarmak' yerine imgesel bir dille bireyin dünyasına yönelmiştir."
"Cinayet A.Ş.’de Erbulak’ın önceki kitaplarının birinden, Cinayet Sınıfı Başkanı’ndan karakterler var. Norveç’teki Ali ile İstanbul’daki Ela. Onların birlikte yer aldıkları ilk kitaptan on yıl sonra neler yaşadıklarını anlatıyor Erbulak. Arka kapaktaki tanıtımında Ahmet Ümit’in dediği gibi, “yıllarca yaşadığı Norveç’in polisiyesi ile Türk polisiyesini harmanlayıp okura şık bir sentez sunmuş.”
Karantina atmosferinden çıkıp –maskeyle de olsa– tatil havasına girmek istiyorsunuzdur diye düşünen K24 yayın kurulu üyeleri, pandemi, iklim krizi, yükselen faşizm, ırkçılık, ekonomik krizle dolu gündemden birkaç sayfada uzaklaşmanızı sağlayacak farklı kitaplardan oluşan bir liste hazırladı sizler için. Evet, boğucu gündemden kaçıyoruz ama kısa bir süreliğine: Listemizdeki kitapların verdiği moral ve neşe sayesinde bütün bu musibetlerle daha rahat baş edebilmek için.
Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler vesilesiyle Erol Üyepazarcı ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümü: Popüler romanlar yazıldıkları dönemin aynası sayılabilir mi? Neden bazı eserler yazıldıkları dönemde çok popülerken zamanla tamamen unutulur? Uyarlama ile intihal birbirinden nasıl ayrılır? Popüler bir roman eleştirel olabilir mi? Yoksa “kanon” anlayışımızda bir yanlışlık mı var? Popüler edebiyatta kadın okurların ve kadın yazarların rolü…
Siyasî iktidarın değişmesiyle bir yandan Hidayet Romanları'nın popülaritesi düşerken, diğer yandan hidayet olgusu da dönüşüme uğrar. Yeni anlatıda iktidarın tesis edilmesi gereken mekân devlet kurumları yerine evdir...
Emrah Serbes'in asıl ihlalciliği son iki romanında boy gösteriyor. Bu iki roman da, “ben” anlatıcı ergen başkişileri, onların yaşadıkları hayata olan itirazları, kucaklarında buldukları argo ve alkol, daha ilk adımda J. D. Salinger'ı çağrıştırıyor
Popüler müzik, soru sormaya, dünyayı sorgulamaya ve sonrasında dünyayı değiştirmeye biraz da Bertolt Brecht sayesinde kalkışmıştır...
Türkiye'yi sosyolojiyle, diyalektikle, doğal haklar doktriniyle, liberal hukukla, muhafazakâr siyaset teorisiyle anlamaya çalışanlara sesleniyorum: Yanılıyorsunuz
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.